-
1 kömür
уголь (м)* * *1.1) у́гольkömür almak — грузи́ться у́глем; запаса́ться у́глем
kömür çarpmak / başa vurmak — угоре́ть
kömür tozu — у́гольная пыль
aktif kömür — хим. активи́рованный у́голь
kemik kömürü — ко́стный у́голь
2) эл. у́гольный электро́дark kömürü — электро́ды во́льтовой дуги́
dinamo kömürü — щётка генера́тора
2.marş kömürü — щётка ста́ртера
чёрный [как смоль]kömür gözlü — с глаза́ми как угольки́, черногла́зый
kömür saçlı — с чёрными как смоль волоса́ми
•• -
2 toz
порошо́к (м)* * *I см. töz II 1.1) пыльtoz almak — вытира́ть пыль
toz koparmak — поднима́ть пыль, пыли́ть
çiçek tozu — бот. цвето́чная пыльца́
kömür tozu — у́гольная пыль
2) порошо́кtoz hâlinde — порошкообра́зный, в ви́де порошка́
diş tozu — зубно́й порошо́к
2.süt tozu — порошко́вое / сухо́е молоко́
порошкообра́зный, измельчённый; мо́лотыйbiber tozu — мо́лотый пе́рец
••- tozunu silmek
- tozunu silkelemek
- tozu dumana katmak
- toz etmek
- toz kondurmamak
- toz olmak -
3 kapı
дверь (ж)* * *1) дверь, две́рца (автомашины и т. п.)avlu kapısı — воро́та
bahçe kapısı — [садо́вая] кали́тка
döner kapı — дверь-турнике́т
oda kapısı — ко́мнатная дверь
ön kapı — пара́дный подъе́зд
kapıya vurmak — стуча́ть в дверь
2) разг. ме́сто слу́жбы / рабо́тыbir yılda dört kapı değiştirdi — в тече́ние одного́ го́да он поменя́л четы́ре ме́ста рабо́ты
yeni kapısı iyi imiş — его́ но́вое ме́сто слу́жбы, говоря́т, хоро́шее
3) прису́тственное ме́стоhükümet kapısı — прави́тельственное учрежде́ние
hükümet kapısına düşmek — а) обраща́ться в прави́тельство; б) обраща́ться к властя́м
4) до́мик ( место встречи двух фишек в игре в нарды)••kapıdan kovsan bacadan düşer — посл. выгоня́ешь че́рез дверь, а он че́рез трубу́ тут как тут
- kapıda- kış kapıda
- kapıları açık tutmak
- kapı açmak
- kapıyı açmak
- kapı almak
- kapı aralamak
- kapı aramak
- kapısını aşındırmak
- kapı baca açık
- kapıyı büyük açmak
- kapı sını çalmak
- kapıdan çevirmek
- kapıya dayanamak
- kış kapı dayandı
- daha kömür alamadık
- kapı dışarı etmek
- kapı gibi
- kapıyı göstermek
- kapının ipini çekmek
- kapı kadar
- kapıda kalmak
- anahtar bendedir
- onlar kapıda kalırlar
- kapıları kapamak
- kapı kapı aramak
- kapı kapı dolaşmak
- kapı karşı
- kapısına kilit vurnak
- kapı yapmak
- kapısını yapmak
См. также в других словарях:
kalem — is., Ar. ḳalem 1) Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. F. R. Atay 2) Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör … Çağatay Osmanlı Sözlük
gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… … Çağatay Osmanlı Sözlük